HÜCRE
VARLIK: Duyu organlarımızla algılayabildiğimiz her şeye varlık denir.
CANLI VARLIK CANSIZ VARLIK
1- Tek Hücreliler(Ör: bakteri) Ör: madde
2- Çok Hücreliler(Ör: bitki- hayvan ve insan)
Canlıların, canlılık özelliği gösteren en küçük parçasına hücre denir. Hücreler yaşayan organizmaların yapısal ve fonksiyonel en küçük birimidir.
Hücreler gelişmişlik düzeyine göre ikiye ayrılır:
1-Prokaryot Hücreler: Bu hücrelerin zarlı organelleri ve belirgin bir zarla çevrili çekirdeği yoktur. Yalnızca hücre zarı, sitoplazma ve zarsız organel olan ribozom taşırlar. Kalıtım maddeleri (DNA) sitoplazmada bulunur. Örneğin bakteri, mavi- yeşil alg prokaryot hücrelidir.
2- Ökaryot Hücreler: Bu tip hücrelerin zarla çevrili çekirdeği, zarla çevrili organelleri, hücre zarı ve sitoplazması vardır. Örneğin protistler, mantarlar, hayvanlar, bitkiler ökaryot hücrelidir.
Ökaryot bir hücre dıştan içe doğru üç kısımdan oluşur:
I- Hücre zarı II- Sitoplazma III- Çekirdek
I-HÜCRE ZARI: Hücrenin en dışında yer alan ve hücreye şekil veren kısımdır. Hem bitkisel, hem hayvansal hücrelerde bulunur. Çift katlı, ince bir zar olan hücre zarı üzerinde madde alış verişini sağlayan delikler (porlar ) vardır. Hücre zarı canlı, saydam, esnek, seçici ve geçirgendir.
Zarın kimyasal yapısını, yağlar, karbonhidratlar ve proteinler oluşturur. Zarın yapısı hakkında iki model geliştirilmiştir: 1- Sandviç (birim zar ) modeli 2- Akıcı mozaik modeli.
Sandviç modeli zarın yapısını açıklar ancak madde alış verişini açıklayamadığı için kabul görmemiştir.
Akıcı mozaik modeline göre hücre zarı iki sıra yağ molekülü arasında serbest olarak bulunan protein ve glikoproteinlerden oluşur. Madde alış verişi zar yüzeyindeki porlarla sağlanır.
Hücre zarından geçebilen maddeler: Küçük moleküller ( glikoz, aminoasit, su, madensel tuzlar), yağda eriyen A, D, E, K vitaminleri, nötr moleküller (oksijen ve karbondioksit )’tir.
Hücre zarının görevleri:
1- Hücreyi dış etkenlerden korumak
2- Hücreye şekil vermek
3- Madde alış verişini kontrol etmektir.
Hücre Çeperi: Bitkisel hücrelerde hücre zarının dışında bulunur. Selüloz adı verilen ölü bir maddeden yapılmıştır. Hücre duvarının selülozdan yapılmış olması, hücrenin madde alış verişini engellemez. Çünkü hücre duvarında da porlar vardır. Hücre çeperi cansız, kalın dayanıklı, esnek olmayan, tam geçirgen ve selüloz yapıdadır.
II- SİTOPLAZMA: Hücre zarı ile çekirdek arasını dolduran, renksiz, yarı saydam, yumurta akı kıvamında (kolloid) bir sıvıdır. Sitoplazma canlıdır ve hücrenin bütün hayatsal faaliyetleri burada oluşur.
Büyük bir çoğunluğu sudan oluşan sitoplazmada, sudan başka, organik, inorganik maddeler, organeller, madensel tuzlar, hormonlar ve vitaminler de bulunur.
Organik Madde: Sadece canlıların yapısında bulunan yağlar, karbonhidratlar ve proteinler bu grubu oluşturur.
İnorganik Madde: hem canlıların, hem de cansızların yapısında bulunabilen su ve madensel tuzlar bu grubu oluşturur.
Organeller: Sitoplazmanın içinde yapıları ve görevleri birbirinden farklı küçük parçacıklar vardır. Bunlara organel denir.
ORGANELLER
ZARSIZ ORGANELLER
* ribozom
*sentrozom
TEK KAT ZARLI ORGANELLER
* endoplazmik redikulum
* golgi cisimciği
* lizozom
* koful
ÇİFT KAT ZARLI ORGANELLER
* plastitler
* mitokondri
1- Ribozom: Protein sentezinin yapıldığı yerdir. Endoplazmik redikulumun çekirdek zarının üzerinde olabildiği gibi sitoplazma içinde serbest de olabilir. Aminoasit ve RNA bulundurur. Virüs hariç tüm canlılarda ribozom bulunur.
2- Sentrozom: Yalnızca hayvan hücresinde bulunur. Sentriol denilen birbirine dik iki silindirik yapıdan oluşur. Görevi, hücre bölünmesi sırasında iğ ipliklerini oluşturmaktır.
3- Endoplazmik Redikulum: Hücre zarı ile çekirdek arasında bulunur ve bunlar arasındaki ilişkiyi sağlar. Kıvrımlı bir yapısı olup, kanallar sistemidir. Hücre içi taşıma ve depolama sistemi olarak görev görür. İki çeşittir; ribozom taşıyanlar (granüllü e.r), ribozom taşımayanlar (granülsüz e.r). Granüllü endoplazmik redikulum, ribozom sayesinde protein sentezine yardımcı olur. Granülsüz endoplazmik redikulum ise yağ sentezine yardımcı olur.
4- Golgi Cisimciği: Yapı olarak endoplazmik redikuluma benzer. Endoplazmik redikulumun kıvrılıp, üst üste yassı kesecikler oluşturmasıyla meydana gelir.
Başlıca görevleri şunlardır: Salgı maddelerinin üretilmesini sağlar.( vücudumuzun tükürük, ter, süt bezlerinde çok bulunur.) Depo görevi görür. ( hücrede yağ ve protein sentezi arttığında şişerek, hacmi büyür.) Lizozom ve koful oluşumunda etkilidir. Sindirim enzimi üretir. Yağların sentezinden, hücre zarının yapım ve onarımından sorumludur.
Sperm ve alyuvar hücrelerinde golgi bulunmaz.
5-Lizozom: Yalnızca hayvansal hücrelerde bulunur. Bitki hücrelerinde benzeri yapılar vardır. Burada sindirim enzimleri bulunur. Görevi hücre içi sindirimidir. Hücre yaşlandığı zaman patlar ve hücrenin kendi kendini sindirmesini sağlar (intihar kesecikleri). Bu olaya otoliz denir. Ayrıca hücreye giren yabancı proteinleri ve protein yapısındaki maddeleri parçalarlar.
Karaciğer, dalak ve akyuvarlarda çok sayıda bulunur.
6-Koful: Daha çok bitki hücrelerinde görülür. Bitki hücrelerinde az sayıda ve büyük, hayvan hücrelerinde çok sayıda ve küçüktür. Bulunduğu hücrenin çeşidine göre depolama, sindirim, boşaltım gibi görevler üstlenir. Madde taşımacılığında etkilidir.
Tek hücrelilerde besin ve boşaltım kofulları gibi çeşitleri vardır.
7- Plastitler: Sadece bitki hücrelerinde bulunur. Hücre ile gelişerek, bulundukları ortama göre, farklı renk pigment taneciklerini oluştururlar ve renklere göre farklı görevler üstlenirler. Plastitler ışık etkisiyle birbirlerine dönüşebilirler.
Pigmentleri ve görevleri farklı plastitler üç çeşittir:
a) Kloroplast: Yeşil renk pigmenti olan klorofil taşırlar. Bitkilerin yapraklarında, ham meyve ve sebzelerinde, genç dallarında, otsu gövdelerinde bulunur. Kloroplastlar fotosentez olayını gerçekleştirir. Fotosentez sonucu besin ve oksijen üretilir.
b)Kromoplast: Sarı, kırmızı ve turuncu renk pigmentlerini taşırlar. Böylece bitki ve meyvelere renk verirler, vitamin üretip depolarlar. Kloroplastın değişimi ile oluşurlar.
c)Lökoplast: Renksiz plastitlerdir. Işık aldığında yeşil renkli kloroplastlara dönüşebilirler. Bitkinin tohumlarında, kök ve toprak altı gövdesi gibi depo organlarında bulunur. Lökoplastlarda protein, yağ ve nişasta gibi besinler depolanır.
III- ÇEKİRDEK: Hücrenin bölünme ve büyüme faaliyetlerini yöneten kısımdır. Ökaryot hücrelerde bulunur. Genellikle hücrelerde tek çekirdek bulunur. Görevleri; hücreyi yönetmek, kalıtım bilgisini taşımak ve hücre bölünmesini sağlamaktır.
Çekirdeğin yapısını dört kısımda inceleyebiliriz:
1-Çekirdek Zarı:
• Çekirdek içi ile sitoplazmayı birbirinden ayıran kısımdır.
• İki katlı olup, yapısı hücre zarına benzer.
• Üzerinde porlar bulunur ve tam geçirgendir (RNA ve ATP’yi geçirebilir.)
• Çekirdek ile sitoplazma arasında madde alış verişi sağlar.
2- Çekirdek Öz Suyu: :Çekirdeğin içini dolduran, yapı olarak sitoplazmaya benzeyen kısımdır. İçinde su, organik, inorganik maddeler, nükleik asitler (DNA, RNA) bulunur.
3- Çekirdekçik:
• Çekirdek öz suyunun yoğunlaşması ile oluşan kısımdır. Sayısı birden çok olabilir.
• Yapısında RNA ve proteinler bulunur.
• Protein sentezinde rol aldığı sanılmaktadır.
• Hücre bölünmesi esnasında kaybolur, sonra tekrar ortaya çıkar.
4- Kromatin İplikler: Çekirdek öz suyu içerisine dağılmış olan ağ ve yumak şeklindeki yapılardır. Hücrenin bölünmesi esnasında kısalıp kalınlaşarak kromozom haline dönüşürler. Kromozomlar protein ile genetik şifremiz olan DNA molekülleri taşırlar