En son konular | » bacağa bıçak sokmakÇarş. Ara. 16, 2015 1:05 pm tarafından zxzx » demire tekmeC.tesi Ocak 31, 2015 2:50 pm tarafından zxzx » Bacağa balta vuruşuCuma Eyl. 26, 2014 10:14 am tarafından zxzx » Bacağa balta vuruşuÇarş. Eyl. 24, 2014 12:27 pm tarafından zxzx » Motosiklette ters direksiyonPtsi Mart 17, 2014 3:39 pm tarafından zxzx » ŞUNA BİR BAKINC.tesi Tem. 09, 2011 7:03 pm tarafından Admin» kaderPerş. Haz. 10, 2010 3:53 pm tarafından zxzx » Altin ve inci karisimi takilar el yapimi...Ptsi Nis. 12, 2010 3:10 pm tarafından Nurdan» Canlılar Dünyasını Gezelim,Tanıyalım Soruları - 4.Sınıf Fen ve TeknolojiSalı Nis. 06, 2010 9:09 pm tarafından Admin |
|
| İleri Yaş Gebeliği | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Admin Admin
Mesaj Sayısı : 981 Kayıt tarihi : 30/10/09 Nerden : istanbul
| Konu: İleri Yaş Gebeliği Cuma Kas. 20, 2009 11:58 pm | |
| Annelik her kadının tatmak istediği bir duygu. Fakat yoğun iş hayatı ve kadınların sorumluluklarının hızlı artışı ileri yaşta anne olmayı beraberinde getiriyor. Ancak ileri yaşlarda anne olmanın bazı dezavantajları olduğunu unutmamak gerekiyor. Birçok kadın ileri yaşlarda anne olmayı tercih ediyor. Özellikle çalışan kadınlar arasında ileri yaşta anne olmak giderek yaygınlaşıyor. Ancak yaş ilerledikçe risklerin arttığı da bilinen bir gerçek. Zaten riskli gebelik dendiğinde ilk akla gelen risk faktörlerinden birisi ileri yaş. Bu hamileliklerde Down Sendromu (Mongolizm) başta olmak üzere bazı kromozomal bozuklukların görülme sıklığında önemli artışlar gözleniyor. Öte yandan artan yaş ile birlikte anne adayında hipertansiyon, şeker hastalıkları gibi sistemik hastalıkların görülme sıklığında da bir artış var. İşte bu nedenlerden dolayı ileri yaş gebelikleri yüksek riskli gebelikler olarak kabul ediliyor. Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Tolga Ergin ”Anne olmak için 20 ile 35 yaşlar arası en uygun dönem gibi görünmektedir. Gebeliğinde 35 yaş ve üstünde olan anne adayları, ileri anne yaşı grubuna girmektedirler.” diyor.
Anneyi bekleyen riskler
Bilim alanında yaşanan gelişmeler sonucu yardımcı üreme teknikleri ile hamile kalan kadın sayısında büyük bir artış var. Yıllarca hamile kalamamış pek çok kadın bu yolla hamile kalmanın mutluluğunu yaşıyor. Bunun doğal sonucu olarak ileri yaş gebelikleri daha çok görülüyor. Öte yandan kadınların sosyal ve iş yaşantısında giderek artan rollerinin evlenme ve anne olma yaşını ilerilere çektiği bir gerçek. İşte bu açıdan her geçen yıl bir öncesine oranla daha fazla sayıda ileri yaş gebeliği yaşanıyor. Doç. Dr. Ergin ileri yaş gebeliklerin anne adayları açısından birtakım riskler taşıdığını belirterek konuyla ilgili şunları söylüyor: “İleri anne yaşı olan gebelerde gebeliğe bağlı hipertansiyon, şeker hastalığı, peripartum kardiyomyopati (doğum öncesi ve sonrası dönemde gelişebilen kalp yetmezliği ), doğum sonrası kanamalar , plasental anormallikler, erken doğum, ölü doğum ve artmış sezaryen oranı dikkati çeken başlıca problemler arasındadır. Anne yaşının artmasıyla gebelikte diğer sistemik hastalıklar olma şansı da artmaktadır. Ancak ileri yaşta olmasına rağmen, genel sağlık durumu normal olan hastalarda bu risk minimale indirilebilir.”
Bebeği bekleyen riskler
İleri yaşta anne olmak sadece hamileler açısından değil bebekler açısından da riskler taşıyor. Doç. Dr. Ergin bu riskleri şöyle anlatıyor: | |
| | | Admin Admin
Mesaj Sayısı : 981 Kayıt tarihi : 30/10/09 Nerden : istanbul
| Konu: Geri: İleri Yaş Gebeliği Cuma Kas. 20, 2009 11:58 pm | |
| Günümüzde kadınlar tarafından evlilik ve annelik yaşı sürekli olarak ileriye ertelenmektedir.
Bu ertelemenin nedenleri arasında öncelikle mesleki kariyerini sağlamlaştırmak, maddi güvenceyi sağlama kaygısı veya psikolojik olarak anneliğe hazır olmaya çalışmak sayılabilir.
Ayrıca yaşanan teknolojik gelişmeler sonucu yardımcı üreme teknikleri (mikroenjeksiyon-tüp bebek) ile hamile kalan kadın sayısında büyük bir artış vardır.
Yıllarca hamile kalamamış pek çok kadın bu yolla gebe olmanın mutluluğunu yaşmaktadır. Bunun sonucu olarak da ileri yaş gebelikleri günümüzde daha çok görülmektedir.
Önemli olan konu ise, kadının, sağlıklı bir gebelik ve gebe kalma potansiyeli üzerine, yaşın etkili olduğunun farkında olmasıdır. Bir kadın için fizyolojik anlamda en uygun doğurganlık yaşı 20-30 yaşlar arasıdır.
Anne adaylarının 35 yaş ve üzeri olması durumuna İleri Anne Yaşı denir. Bu tip gebelikler riskli gebelikler grubundan kabul edilip daha yakından ve özel bir takip gerektirir.
Aslında 35 yaş sınırı, tamamen istatistiki verilerden yola çıkarak saptanmıştır. Yani 35 yaş ve üzerindeki gebeliklerde anne adayları, daha fazla komplikasyon riski ile karşı karşıyadır ve anne yaşı arttıkça risk artmaktadır.
Bu yaş elbette kesin bir sınır olmayıp, giderek artan bir risk artışını ifade etmektedir.
Öncelikle gebe kalabilme konusunu ele alırsak; yaşın ilerlemesi gebelik oluşması için kesin bir engel değildir fakat yaş ilerledikçe gebelik elde edilene değin geçen süre uzar. Otuz yaş altında herhangi bir ayda gebe kalabilme şansı % 20 iken, 40 yaş üzerinde bu şans yalnızca % 5 olarak bildirilmiştir.
Bir başka deyişle; 25 yaşındaki bir kadın genellikle birkaç ay içinde gebe kalabilirken, 35 yaşın üzerindeki normal kadınlarda bu süre 6 aydan daha uzun sürebilir. Düşük yapma riski de benzer şekilde yaşla birlikte artmaktadır.
Tüp bebek gibi ileri ileri düzey kısırlık tedavilerinde dahi 40 yaş üzerinde gebe kalma şansı azalırken, düşük yapma ve anomalili bebek riski artmaktadır.
Yaşlanan kadın ile birlikte "yumurta kalitesi" düşer, bu da sperm tarafından döllenme kabiliyetlerinin azalmasına neden olur. Bu yumurtaların döllenmesi durumunda genetik bozukluklar açısından daha fazla risk söz konusudur. Örneğin, Down Sendromu (21. kromozomun iki yerine üç tane olması, mongol bebek) yaşlı kadınların çocuklarında daha sık görülür.
Yaş ilerledikçe gebelik elde edilmesini zorlaştıran nedenler;
Yumurtalıkların yaşlanması
Kız çocuklar doğduklarında yumurtalıklarında yaklaşık 400.000 adet yumurta bulunur. Doğumdan sonra yumurta üretimi olmaz ve kadının yaşı ilerledikçe yumurtalar da geriye dönüşsüz olarak azalır ve de yaşlanır. . Döllenme oranında azalma
yaş ilerledikçe yumurtanın sperm ile döllenebilme ve döllendikten sonra iyi kalitede bir embryo oluşturma şansı azalır. Elde edilen gebeliklerin düşükle sonlanma ihtimali de artar.
Rahim iç zarının döllenen yumurtayı tutma yeteneğinin azalması
İlerleyen yaş ile endometriumun (rahmin iç tabakasının) döllenen yumurtayı tutma yeteneğini azalır ve dolayısıyla gebelik şansı düşer
Endometriozis hastalığı ve myomların görülme sıklığının artması
yaş ilerledikçe karın içine kanamalar yaparak infertiliteye neden olan endometriozis hastalığı ve rahim içinde yer kaplayan myomlar daha sık görülür.
Ayrıca kırk yaşına gelene kadar bir çok kadının başından doğurganlığını etkileyebilecek, kadınlık organları ile ilgili tüpleri tıkayabilen iltahaplar, dış gebelik, appendisit, endometriosis ya da değişik nedenlere bağlı cerrahi müdahaleler geçebilmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki üreme sağlığı açısından kadınların biyolojik yaşı kronolojik yaşından daha önemlidir. Bazen 45 yaşındaki bir kadın düzenli olarak yumurta üretirken çok daha genç olan bir kadın erken olarak menopoz dönemine girmiş olabilir.
Otuzbeş yaşın üzerindeki evli çiftler düzenli ilişki kurmalarına rağmen gebe kalamadıkları taktirde hekime başvurmak için altı aydan daha fazla beklememelidirler.
Elbette yaşlanma yalnızca kadınları etkilemez. Erkeklerde ise, kadınlardaki gibi bir menopoz olmamakla birlikte, seksüel fonksiyonlarda azalma ve gebelik oluşturma kabiliyetinde yaşlanma ile birlikte değişiklikler meydana gelir.
Sıklıkla yaşlanma ile birlikte erkeklik hormonu olan testosteron düzeylerinde hafif bir azalma meydana gelir ve bu cinsel isteğin (libidonun) azalmasına da neden olabilir.
Yine erkeklerde gösterilmiştir ki yaşlanma ile birlikte testisler de bir miktar küçülür ve yumuşar. Sperm şekli ve hareketliliği de yıllar içersinde az da olsa kötüleşme eğilimindedir.
Bu değişikliklere rağmen erkekler için çocuk sahibi olabileceği maksimum bir yaş sınırı yoktur.!
İleri yaştaki bir kadın gebe kalmaya karar verirse;
öncelikle gebelik meydana geldiğinde oluşabilecek tıbbi problemler olup olmadığı araştırılmalıdır. Örneğin hipertansiyon ya da şeker hastalığı gibi durumlar gebelik sürecinde sıkıntı yaratabilir.
Gebe kalma potansiyelini değerlendirmek üzere adetin 2-4 günlerinde yapılan FSH ve östradiol (E2) ölçümleri ve ultrason ile yumurtalıkların görünümünün değerlendirilmesi önemli bilgiler sağlar.
İleri yaş grubundaki kadınların bilmeleri gereken önemli bir konu da genetik problemi bulunan bebek taşıma şanslarının genç yaştaki kadınlara göre daha fazla olduğudur.
Gebe kaldıklarında, amniosentez veya koryon villus örneklemesi gibi girişimlerle bu durumu ortaya koymak mümkündür.
Etkili tedaviye (aşılama ve tüp bebek gibi)rağmen sonuç alınamayan yaşlı infertil kadınlar için yurt dışındaki bazı merkezlerden genç kadın yumurtalarının satın alınması yani yumurta bağışı (donasyon) düşünülebilir. Ancak yasalarımız buna imkan vermediğinden dolayı Türkiye Cumhuriyeti sınırları içersinde bu işlem yapılmamaktadır.
İleri anne yaşına sahip gebeler hamilelik süresince de pek çok sıkıntı ile baş etmek zorunda kalabilirler.
Örneğin gebelikte ciddi bir sorun olan tansiyon yükselmesi (hipertansiyon), gebelik şekeri, erken doğum, anne karnında bebek kaybı, peripartum kardiyomyopati (doğum öncesi ve sonrası dönemde gelişebilen kalp yetmezliği ), doğum sonrası kanamalar , plasental anormallikler, erken doğum, ölü doğum gibi istenmeyen olaylar da daha sık yaşanmaktadır.
Anne yaşının artmasıyla gebelikte diğer sistemik hastalıklar olma şansı da artmaktadır.
Ama tüm bunlar anne adayını korkutmamalıdır. Tecrübeli Hekimler tarafından dikkatli bir takip ve yerinde müdaheleler ile bu riskler minimal düzeye indirilebilir.!
Bebeği bekleyen riskler var mıdır?
İleri yaşta anne olmak sadece hamileler açısından değil bebekler açısından da risk taşıyabilir.
Daha önce de bahsedildiği gibi 35 yaşın üzerinde oluşan gebeliklerde ortaya çıkan önemi sorunlardan birisi artmış kromozom anormalliği olasılığıdır. Bunlar arasında Down sendromu (mongolizm) önemli bir yer tutar.
Annede oluşan gebeliğe bağlı hastalıklar, gebeliğe bağlı hipertansiyon, şeker hastalığı ve plasental anormallikler nedeniyle bebeğin erken doğurtulduğu durumlarda bebek erken doğumdan kaynaklanan tehlikelere maruz kalmaktadır.”
Sonuç olarak bilinmelidir ki kadınlar açısından gebelik yaşı ertelendikçe kısırlık problemleri yaşanmakta, gebelik süreci zorlaşmakta, gebelik ve doğumun komplikasyonları artmaktadır | |
| | | | İleri Yaş Gebeliği | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |