kadınca ve genclik egitim ve paylasim sitesi...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

kadınca ve genclik egitim ve paylasim sitesi...


 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» bacağa bıçak sokmak
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptyÇarş. Ara. 16, 2015 1:05 pm tarafından zxzx

» demire tekme
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptyC.tesi Ocak 31, 2015 2:50 pm tarafından zxzx

» Bacağa balta vuruşu
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptyCuma Eyl. 26, 2014 10:14 am tarafından zxzx

» Bacağa balta vuruşu
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptyÇarş. Eyl. 24, 2014 12:27 pm tarafından zxzx

» Motosiklette ters direksiyon
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptyPtsi Mart 17, 2014 3:39 pm tarafından zxzx

» ŞUNA BİR BAKIN
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptyC.tesi Tem. 09, 2011 7:03 pm tarafından Admin

» kader
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptyPerş. Haz. 10, 2010 3:53 pm tarafından zxzx

» Altin ve inci karisimi takilar el yapimi...
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptyPtsi Nis. 12, 2010 3:10 pm tarafından Nurdan

» Canlılar Dünyasını Gezelim,Tanıyalım Soruları - 4.Sınıf Fen ve Teknoloji
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptySalı Nis. 06, 2010 9:09 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

 

 peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 981
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden : istanbul

peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz Empty
MesajKonu: peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz   peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz EmptySalı Kas. 17, 2009 1:51 am

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor: Bir gün arkadaşlarımızla oturuyorduk. Sohbetin sonunda peygamberimizi sorduk.
İçimizden kimse O'nu görmemişti. Aradık ama bulamadık. Merak etmeye başladık. Acaba nereye gitmişti. Ben, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer üç ayrı yöne gittik. Sonunda Hz. Peygamber'i ben buldum. O (sav) Medineli bir sahabenin bahçesindeydi. Cüppemi toparlayıp bahçenin ortasına fırladım. Dikkat ettim. Tek başınaydı. Yanına yanaştım. Beni görünce: “Nereden geliyorsun Ebu Hirr (kediciğin babası)” diye sordu. Ben: Ey Allah'ın Resulü seni bulamadık. Merak ettik. Her birimiz bir yöne dağıldık, Medine sizi arıyor ey Allah'ın Resulü, dedim. Resulullah (sav) döndü ve bana şöyle buyurdu: “Ebu Hureyre insanlara dön ve onlara şunu duyur: Kim Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim O'nun peygamberi olduğuma ihlaslı bir şekilde kalbiyle iman ederse cennete girer.” (Müslim, İman, 10 hd: 31-52)
Peygamberimizin verdiği müjdeyi duyan Ebu Hureyre (ra) bahçeden fırlayarak çıktı. Halka bu müjdeyi verebilmek için Medine'ye doğru süratle koşuyordu. Birazdan yolda Hz. Ömer (ra) ile karşılaştı. Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamberi (sav) bir bahçede bulduğunu ve ondan önemli bir müjde aldığını söyleyince Hz. Ömer (ra) müjdeyi sorgulamaya başladı. Ebu Hureyre (ra) ‘Allah'ın bir olduğunu ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun Resulü olduğunu kalbiyle söyleyen kişi cennette olur' müjdesiydi cevabını verdi.

Bunu duyan Hz. Ömer (ra): Git, Hz. Peygambere (sav) şöyle söyle; Ey Allah'ın elçisi, Ömer insanların bu sözü işitince tembelliğe düşeceğinden korkuyor. Bu müjdeyi saklasak olmaz mı, diye soruyor. Bunu üzerine geri döndüler. Ebu Hureyre (ra) arkasında Hz. Ömer (ra) olduğu halde Hz. Peygamberin huzuruna ulaştılar. Hz. Ebu Hureyre (ra) birazda ağlamaklı bir sesle Peygamberimize Hz. Ömer'in onu geri çevirdiğini, müjdeyi halka ulaştırmasına engel olduğunu anlatmaya çalıştı. Hz. Peygamber (sav) arkadaki Hz. Ömer'e bakıp: “Nedir bu hal Ömer! Neden engel oldun?” diye sorunca, Hz. Ömer kendini şöyle savundu: “Ey Allah'ın Resulü! İnsanlar bu müjdeyi duyarlarsa buna güvenip rahatlarlar. Ben bundan korktum. Bırakınız ibadet yapmaya devam etsinler. Ey Allah'ın Elçisi, benim söylemeye çalıştığım budur işte.” Hz. Peygamber (sav) biraz duraksadı, tebessüm etti ve sonra usulca şöyle fısıldadı: “Peki, bırakın ibadet etsinler.”

Bu tavrıyla Hz. Peygamber (sav) Hz. Ömer'in endişesine kısmen hak veriyor ve müjdeyi bir an için erteliyordu. Bu müjde farklı kanallardan yine de bize ulaştı. Bu bilgiyi aldık ve kabul ettik. Bu olaydaki Hz. Ömer'in sertliğinin sebebi Müslümanların ‘daha ihtiyatlı' davranmaları endişesidir. Halkın özdeyişiyle her yiğidin yoğurt yiyişi başkadır. Hz. Ebu Bekir daha orta çizgide. Hz. Ömer; “Ben yokuş olmazsa yürüyüşü sevmem. Sağımda çakmasa, şimşeği sevmem” diyen bir karakter. İslami davetin tabir yerindeyse ‘şahinlerinden'. Hz. Peygamber (sav) ise her zamanki gibi mutedil olanı.

Ama bir nokta var ki, bütün çizgiler orada kesişiyor: Oda ‘iman' konusudur. Allah'ın birliğine, ortağının olmadığına ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun elçisi olduğuna iman etmek. Burası işin kırmızı çizgisi. Burada tolerans yok. İman meselesi pazarlık konusu edilemiyor. Ameldeki yetersizlik, eksiklik, azlık-çokluk, bütün bunlar olabilir şeylerdir. Ama iman olmak koşuluyla. İman olmayınca bunların hiçbirinin kıymeti yok. İmansız bir amel -ibadet- veya iyilik Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle ahirette havaya saçıp savrulacak, yani bir sonuç devşiremeyecektir. Günahlar, ibadetten uzaklık, hatalar, bütün bunlar ne kadar çok olursa olsun kişiyi İslam'ın dışına çıkarmıyor. Müslüman kimliğini kaybettirmiyor. Bir kişi defalarca zina etse de, namazdan tamamen uzaklaşsa da yaptıklarını meşru saymadıkça- Müslümandır, tevhit ehlidir.

Fakat diyelim ki her an elinde tespih olsa yüzlerce kez hacca gitse, alnı secdeden kalkmasa bütün bunların yanı başında imanın bu iki temelinden birini ret ederse, çizginin dışına taşmış olur. İslamı terk etmiş olur. Büyük günahlar kişiyi dinden çıkarmaz ama asi ve günahkâr yapar. Günah ne kadar büyük olursa olsun.

Hz. Peygamberin (sav) dostu Ebu Hureyre'nin (ra) kulağına fısıldadığı işte bu noktaydı.

Evet, Allah'ın birliğine ve Hz. Muhammed (sav)'in O'nun son elçisi olduğuna iman etmek ahiretteki kurtuluş için yeterlidir. Bu prensibe iman eden kişi ebedi azaptan kurtulur. Ama manen ve vicdanen ben cenneti ve kurtuluşu doyasıya hak ettim diyebilecek mi? Bunun cevabını sizlere bırakıyorum.
_________________
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hepsigrupu.yetkinforum.com
 
peygamber mijdesi mümin edebi azapta kalmaz
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» PEYGAMBER EFENDİMİZİN MÜBAREK İSİMLERİ
» Peygamber efendimizi rüyada görmek

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
kadınca ve genclik egitim ve paylasim sitesi... :: DİNİMİZ İSLAM :: Dini Bilgi ve Eğitim-
Buraya geçin: