kadınca ve genclik egitim ve paylasim sitesi...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

kadınca ve genclik egitim ve paylasim sitesi...


 
AnasayfaKapıGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap
Giriş yap
Kullanıcı Adı:
Şifre:
Beni hatırla: 
:: Şifremi unuttum
En son konular
» bacağa bıçak sokmak
İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptyÇarş. Ara. 16, 2015 1:05 pm tarafından zxzx

» demire tekme
İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptyC.tesi Ocak 31, 2015 2:50 pm tarafından zxzx

» Bacağa balta vuruşu
İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptyCuma Eyl. 26, 2014 10:14 am tarafından zxzx

» Bacağa balta vuruşu
İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptyÇarş. Eyl. 24, 2014 12:27 pm tarafından zxzx

» Motosiklette ters direksiyon
İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptyPtsi Mart 17, 2014 3:39 pm tarafından zxzx

» ŞUNA BİR BAKIN
İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptyC.tesi Tem. 09, 2011 7:03 pm tarafından Admin

» kader
İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptyPerş. Haz. 10, 2010 3:53 pm tarafından zxzx

» Altin ve inci karisimi takilar el yapimi...
İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptyPtsi Nis. 12, 2010 3:10 pm tarafından Nurdan

» Canlılar Dünyasını Gezelim,Tanıyalım Soruları - 4.Sınıf Fen ve Teknoloji
İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptySalı Nis. 06, 2010 9:09 pm tarafından Admin

Tarıyıcı
 Kapı
 Indeks
 Üye Listesi
 Profil
 SSS
 Arama

 

 İkramdan kaçan kadının akibeti...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 981
Kayıt tarihi : 30/10/09
Nerden : istanbul

İkramdan kaçan kadının akibeti... Empty
MesajKonu: İkramdan kaçan kadının akibeti...   İkramdan kaçan kadının akibeti... EmptySalı Kas. 17, 2009 1:47 am

İkramdan kaçan kadının akibeti... Mutlu bir aileydiler. Bey kendine göre bir çevre edinmiş, mazbut dostlarıyla sık sık görüşüyor, onları zaman zaman da evine davet edip İslâmî konularda seviyeli sohbetlerde bulunuyorlardı.

Ne var ki, hanım bu davetlerdeki hizmetinden memnun değildi. Nihayet bir gün son sözünü söylemekten çekinmedi:



– Artık ben misafir falan istemiyorum. Senin dostlarının çayını hazırlamaya da mecbur değilim!



Sakin ve edebli bey, her zamanki gibi sesini çıkarmadan düşünmeye başladı. Kendi kendine söyleniyordu:



– Benim dostlarım kahve dostu değil ki. Her biri İslâm’a hizmetten başka derdi, meselesi olmayan kültürlü insanlar. Bunlarla bir araya gelmek, şöyle bir çay sohbetinde meselelerimizi konuşmak bir eğlence değil, bir hizmettir. Ne var ki bu hanımın hizmetle, misafire ikramın sevabıyla hiç alâkası yoktur. Rabbim bana sabırlar ihsan eyle!..



Biricik kızı Mümine ise babasının hüznünü yüzünden okuyordu. Hemen atıldı:



– Babacığım, neden üzülüyorsun? Anneme bakma sen. Misafir ağabeyleri her zaman çağırabilirsin. Senin bütün hizmetlerini tek başına ben görebilirim. Çayını da, hattâ gerekirse sofranı da ben hazırlayabilirim!



Baba, çok etkilenmişti. Zaten çok sevdiği biricik kızını, daha da çok sevmeye başladı. Artık misâfirlerini rahatça davette bulunabiliyor, anneye rağmen küçük hanımın üzerine düşen hizmette hiç de kusur etmediği görülüyordu. Zamanında gelen berrak çaylarını yudumlarken de hizmetlerini konuşabiliyorlardı. Ne var ki Anne malum tutumunu yine devam ettiriyordu:



– Senin misafirlerinden de bıktım! Sana ne falan öğrencinin perişan oluşundan, filanların hizmete muhtaç halde bulunuşundan. Çivisi çıkmış dünyayı sen mi ıslah edeceksin? Sen kendine bak, kendi işinle, gücünle meşgul ol!



Hep sabır içinde şükreden bey, bir gün Eskişehir’den İstanbul’a gitmek zorunda kalmıştı. Arabasına hanımı ile kızı da bindiler. Yolda Cumayı münasip bir yerde edâ etmeyi düşünüyordu. Ne var ki, hanım yine itiraz etti:



– Cumayı yolda kılmaya mecbur değilsin. Hızlı git, İstanbul’da kıl!



Bu yüzden hızla yol alırken ansızın önlerine çıkan bir demir kasalı kamyonun altına girmezler mi! Tabii her şey bitmiş, her üçünün de hayatları sona ermişti. Haber duyulduğunda dostları koşuşmuş, ama ilahî takdiri kimse değiştirememişti.



Her üçünü de defnettikten sonra masum bir yakınları bunları rüyada gördü. Öyle bir rüya ki, tesirinden bir türlü kurtulamayıp bir maneviyat büyüğüne şöyle anlattı:



– Bey, hanımı ve kızı ile hacca gidiyorlardı. Sınır kapısına vardıklarında pasaport kontrolü başladı. Bey ile kızının bütün muameleleri gözden geçirildi. Eksik yoktu. Geçin, dediler. Hanımınkini kontrol ettiklerinde:



– Bu hanım bu pasaportla hacca gidemez! Geri çevirin! dediler. Hanım feryadı bastı:



– Ne münasebet! Biz bir aileyiz. Muâmelemiz aynı. İşte bu, beyim, bu da kızım. Bizi ayıramazsınız!



Cevap kesindi:



– Hayır! Senin muamelen onlarınkinden ayrı yapılmış. Sen giremezsin, çekil geriye bakayım.



– Bu rüyanın tevili ne ki? diye sorulduğunda maneviyat büyüğünün cevabı şundan ibaret oldu:



– Evladım, bunun tevile ihtiyacı yok ki, rüya açık!



O günden bu yana bu olay ürperti ile anlatılıyor, ibretle dinleniyor. Bilmem size de bir şey söylüyor mu?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://hepsigrupu.yetkinforum.com
 
İkramdan kaçan kadının akibeti...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» kaçan çoraplardan bıkdıysanız

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
kadınca ve genclik egitim ve paylasim sitesi... :: DİNİMİZ İSLAM :: Dini Bilgi ve Eğitim-
Buraya geçin: